20. YÜZYILIN BİLİM ADAMI
EINSTEIN'IN BEYNİ 240 PARÇAYA BÖLÜNEREK İNCELENDİ.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]20.yüzyılın odamı Albert Einstein'nin 40 yıldır kavanozda bekleyen
beyni üzerinde yapılan bir araştırma, Einstein'nin beyninin bir bölümünün
anormal geliştiğini gösterdi. Einstein sağlığında beyin üzerinde çalışmalar
yapıyordu ve bir biyografisinde ölümünden sonra kendi beyninin de incelenmesini
istediğini yazmıştı. Ama şüphesiz beyninin başına ne geleceği aklının ucundan
bile geçmemiştir. Einstein öldüğünde otopsiyi yapan doktor Thomas Harvey, bu
sırada beyni yerinden çıkardı ve bir kavanozun içine koydu. Dr. Harvey beyni
incelemek için Einstein'in ailesinden önceden izin almıştı. Harvey beyni 240 parçaya bölerek incelemeler yaptı. Fakat bu
incelemeleri hiçbir yerde yayınlamadı.
Harvey 1996'da Amerikan McMaster üniversitesine gidip
araştırmacıların Einstein'ın beynini incelemek isteyip istemeyeceklerini sordu.
Bu araştırmacılar Harvey'i kesinlikle daha önceden tanımıyorlardı. Araştırma
ekibinin başkanı Sandra F. Witelson, Harvey'in Einstein'a otopsi yapan patolog
olduğunu öğrendiğinde teklifini hemen kabul etti. Harvey beynin birkaç parçasını
bu araştırmacılara verdi.
Einstein'ın beyni McMaster üniversitenin
beyin bankasındaki beyinlerle kıyaslandı. Araştırma sonuçlarında
Einstein'm beyninde beynin çalışmasını sağlayan oligopdendroglia'nın daha çok
bulunduğu tesbit edildi. Einstein'ın beyninde bulunan normalden farklı
özellikler onun neden üstün bir fizik bilgini olduğunu açıklıyor. Einsteüin'in
beyninin alt parietal bölgesi normal bir beyinden %l 5 oranında daha geniş. Bu
genişliğin sebebi parietal bölgedeki bir yarığın beynin normalden farklı şekilde
oluşmasını sağlaması. Bu sayede beyin hücreleri ve nöronlar birbirleriyle daha
iyi bağlantı kurabiliyor ve daha kolay beraber çalışabiliyor. Bulguların
Einstein'in neden bir matematik dehası olduğunu açıkladığını düşünüyorlar; zira
Einstein'ın beyni genel olarak diğer beyinlere benziyorsa da, beynin
matematiksel düşünce ve boyutlu, hareketli düşünebilme yeteneğinin kontrol
edildiği merkez Einstein'da normal beyinlere göre çok daha büyük, ingiliz
bilim yayın organı The Lancet'a konuşan, araştırma heyetinin başkanı Prof Sandra
VVitelson, "Einstein'ın beyninde tesbit ettiğimiz sıradışı anatomi onun nasıl
farklı düşünebildiğini açıklıyor.
Einstein kendi bilimsel düşünme sistemini
'Kelimelerin pek bir fonksiyonu yoktur" sözleriyle anlatırdı. O,
kelimeler yerine görsel boyutla ilgiliydi ve şekillerle düşünürdü" diyor.
Einstein'ın beyni 35 erkek ve 56 kadınınkiyle kıyaslandı. Bu insanların ortalama
zekâ seviyesi M 5. Bu beyinlerin sahipleri arasında şarkıcılar, mimarlar ve
işçiler gibi değişik gruplardan insanlar var. Einstein'ın beyninde parietal
bölgedeki farktan başka herhangi bir fark yok. Einstein'ın beyni diğer
beyinlerle kıyaslandığında aynı ağır/ıkta. Aşağıdan yukarı ve önden arkaya
ölçüldüğünde de hiçbir fark yok. Wiltelson araştırma sonuçlarında zeki olmak
için büyük bir beyne gerek olamadığının ortaya çıktığını söylüyor.
Araştırmalarda Einstein'ın çok üst bir zekâya sahip olmasının 2 sebebi olduğu
belirtiyor: Einstein'ın beyninin aşağı bölgelerinin %15 oranında daha geniş
olması ve Sylvian çatlağı denilen yarığın daha az olması. Sylvian çatlağı beynin
yanında bulunuyor, doğuştan geliyor ve gelişimle değişmiyor. Einstein küçükken kafası doğumdan hemen sonra biçimsiz olduğu
ve konuşması geç geliştiği için annesini çok endişelendirmiş. 3 yaşında
konuşmaya başlamış ve bu yaştan sonra da konuşma zorlukları çekmiş.
Dr. Witelson, Einstein'ın beynindeki farklılığın nereden kaynaklandığını
bilmemekle birlikte genetik olduğuna inanıyor. Beyni araştırmalar için McMaster
Üniversitesi'ne götüren Dr. Harvey'in özellikle McMaster üniversitesini
seçmesinin sebebiyse araştırma ekibinin başkanı Dr. Witelson'ın 1982'de
oluşturmaya başladığı beyin bankası. McMaster Ûniversitesi'nin beyin bankasında
bulunan beyinlerin sahipleri ölmeden önce tam amlamıyla bir zekâ ve yetenek
testinden geçirilmiş ve yaşlara göre kategorize edilmiş oluyor.
İLGİNÇ BİR NÜKTE: Einstein
aktif profesörlük yaparken bir öğrencisi ona sordu: Bu seneki sorular geçen
seneki soruların aynısı?"
"Doğru!" dedi yaşlı adam ve ekledi, "Ancak bu sene
bütün cevaplar farklı!"
EINSTEIN'IN BEYNİ 240 PARÇAYA BÖLÜNEREK İNCELENDİ.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]20.yüzyılın odamı Albert Einstein'nin 40 yıldır kavanozda bekleyen
beyni üzerinde yapılan bir araştırma, Einstein'nin beyninin bir bölümünün
anormal geliştiğini gösterdi. Einstein sağlığında beyin üzerinde çalışmalar
yapıyordu ve bir biyografisinde ölümünden sonra kendi beyninin de incelenmesini
istediğini yazmıştı. Ama şüphesiz beyninin başına ne geleceği aklının ucundan
bile geçmemiştir. Einstein öldüğünde otopsiyi yapan doktor Thomas Harvey, bu
sırada beyni yerinden çıkardı ve bir kavanozun içine koydu. Dr. Harvey beyni
incelemek için Einstein'in ailesinden önceden izin almıştı. Harvey beyni 240 parçaya bölerek incelemeler yaptı. Fakat bu
incelemeleri hiçbir yerde yayınlamadı.
Harvey 1996'da Amerikan McMaster üniversitesine gidip
araştırmacıların Einstein'ın beynini incelemek isteyip istemeyeceklerini sordu.
Bu araştırmacılar Harvey'i kesinlikle daha önceden tanımıyorlardı. Araştırma
ekibinin başkanı Sandra F. Witelson, Harvey'in Einstein'a otopsi yapan patolog
olduğunu öğrendiğinde teklifini hemen kabul etti. Harvey beynin birkaç parçasını
bu araştırmacılara verdi.
Einstein'ın beyni McMaster üniversitenin
beyin bankasındaki beyinlerle kıyaslandı. Araştırma sonuçlarında
Einstein'm beyninde beynin çalışmasını sağlayan oligopdendroglia'nın daha çok
bulunduğu tesbit edildi. Einstein'ın beyninde bulunan normalden farklı
özellikler onun neden üstün bir fizik bilgini olduğunu açıklıyor. Einsteüin'in
beyninin alt parietal bölgesi normal bir beyinden %l 5 oranında daha geniş. Bu
genişliğin sebebi parietal bölgedeki bir yarığın beynin normalden farklı şekilde
oluşmasını sağlaması. Bu sayede beyin hücreleri ve nöronlar birbirleriyle daha
iyi bağlantı kurabiliyor ve daha kolay beraber çalışabiliyor. Bulguların
Einstein'in neden bir matematik dehası olduğunu açıkladığını düşünüyorlar; zira
Einstein'ın beyni genel olarak diğer beyinlere benziyorsa da, beynin
matematiksel düşünce ve boyutlu, hareketli düşünebilme yeteneğinin kontrol
edildiği merkez Einstein'da normal beyinlere göre çok daha büyük, ingiliz
bilim yayın organı The Lancet'a konuşan, araştırma heyetinin başkanı Prof Sandra
VVitelson, "Einstein'ın beyninde tesbit ettiğimiz sıradışı anatomi onun nasıl
farklı düşünebildiğini açıklıyor.
Einstein kendi bilimsel düşünme sistemini
'Kelimelerin pek bir fonksiyonu yoktur" sözleriyle anlatırdı. O,
kelimeler yerine görsel boyutla ilgiliydi ve şekillerle düşünürdü" diyor.
Einstein'ın beyni 35 erkek ve 56 kadınınkiyle kıyaslandı. Bu insanların ortalama
zekâ seviyesi M 5. Bu beyinlerin sahipleri arasında şarkıcılar, mimarlar ve
işçiler gibi değişik gruplardan insanlar var. Einstein'ın beyninde parietal
bölgedeki farktan başka herhangi bir fark yok. Einstein'ın beyni diğer
beyinlerle kıyaslandığında aynı ağır/ıkta. Aşağıdan yukarı ve önden arkaya
ölçüldüğünde de hiçbir fark yok. Wiltelson araştırma sonuçlarında zeki olmak
için büyük bir beyne gerek olamadığının ortaya çıktığını söylüyor.
Araştırmalarda Einstein'ın çok üst bir zekâya sahip olmasının 2 sebebi olduğu
belirtiyor: Einstein'ın beyninin aşağı bölgelerinin %15 oranında daha geniş
olması ve Sylvian çatlağı denilen yarığın daha az olması. Sylvian çatlağı beynin
yanında bulunuyor, doğuştan geliyor ve gelişimle değişmiyor. Einstein küçükken kafası doğumdan hemen sonra biçimsiz olduğu
ve konuşması geç geliştiği için annesini çok endişelendirmiş. 3 yaşında
konuşmaya başlamış ve bu yaştan sonra da konuşma zorlukları çekmiş.
Dr. Witelson, Einstein'ın beynindeki farklılığın nereden kaynaklandığını
bilmemekle birlikte genetik olduğuna inanıyor. Beyni araştırmalar için McMaster
Üniversitesi'ne götüren Dr. Harvey'in özellikle McMaster üniversitesini
seçmesinin sebebiyse araştırma ekibinin başkanı Dr. Witelson'ın 1982'de
oluşturmaya başladığı beyin bankası. McMaster Ûniversitesi'nin beyin bankasında
bulunan beyinlerin sahipleri ölmeden önce tam amlamıyla bir zekâ ve yetenek
testinden geçirilmiş ve yaşlara göre kategorize edilmiş oluyor.
İLGİNÇ BİR NÜKTE: Einstein
aktif profesörlük yaparken bir öğrencisi ona sordu: Bu seneki sorular geçen
seneki soruların aynısı?"
"Doğru!" dedi yaşlı adam ve ekledi, "Ancak bu sene
bütün cevaplar farklı!"